Yine karmaşık duygular yine boşvermişlik... Hayatım hep bu ikisinin arasında gidip geliyor sanırım. 2 dk önce mutlu olan ben bir anda karanlığa, umutsuzluğa çekiliyorum. Düşünüyorum da eskiden bu kadar dengesiz bir ruh haline sahip miydim acaba? Bu derece değildi sanırım. Buraya yazarken bile sürekli bir dengesizlik hali var üzerimde.
Aslında çok mutluyum ama yine de bir daha fazlasını isteme hali var üzerimde. Şunu da yapsaydım bunu da yapsaydım... Sanırım insanoğlunun genel hali bu; Doyumsuzluk... Hep bir tık üstünü isteme, elindekinin kıymetini bilememe. Kaybedince de yana yakıla onu geri alma çabası.
Bu hayatta seni en çok yıpratan şey ne diye sorsalar; hayatımdaki keşkeler derdim sanırım. Bu öyle bir şey ki sonu yok. Ve resmen kendi kendinize yaptığınız işkenceler bütünü bence. Bir başkası canınızı yaksa belki sizde onun canını yakar bir şekilde rahatlarsınız fakat canınızı yakan kendiniz iseniz bunun bir çaresi yok maalesef.
Geçen 1 yıl boyunca hayatıma endekslemeye çalıştığım şey 'Boşvermek'. Bunu buraya da birkaç kez yazdım. Her istediğim gibi gitmeyen olay karşısında ya da her keşke dediğimde içimden 'Boşver Ecem' diyorum. Böyle olması gerekiyormuş. İlk başlarda öfkem galip geliyor tabi bir kendine zarar verme ve patlama yaşıyorum. Ama sonra zaman geçtikçe ve ben hala içimden kendime 'Boşver' dedikçe kelime etki etmeye başlıyor. Bir yerde okumuştum 'Kelimelerin gücünü küçümsemeyin.' diyordu. Çok haklı söyleyen kişi. Kelimeler bir sihir gibi bence. İlk başta etkisini pek anlayamadığımız fakat sonrasında hayatımızı yönlendiren bir sihir. 'Boşver, hayırlısı olsun, güzelim, kendime güveniyorum, mutluyum...' Bu kelimeler bana ve daha birçok insana kendini iyi hissettiren kelimeler. Bu kelimeleri hayatımıza ne kadar çok sokarsak kötü düşünce ve kötü kelimeler hayatımızdan o kadar uzaklaşır diye düşünüyorum. Siz kafanızı ne kadar çok olumlu düşünce ile doldurursanız kafanızda kötü düşüncelere o kadar az yer kalır. Hatta bununla alakalı 'Ferrarisini Satan Bilge'yi de okuyabilirsiniz. Kitaptaki bilgeler her kötü düşünce için kendilerini cezalandırır. Çünkü bilirler ki bir tek kötü düşünce bir virüs gibi etrafa yayılır. Bütün iyi düşünceleri kötüye çevirir. Kendinize bu olumlamaları yapın, kendinizi sevin ve yıpratmayın. Boşverin geçsin canım ;)
28 Mayıs 2016 Cumartesi
3 Mayıs 2016 Salı
Sebepsiz Sevmektir AŞK
Sebepsiz sevmektir aşk,
Nedeni olmadan bağlanmak birine...
Gözlerine baktığında erimektir içten içe.
Ellerini tuttuğunda titremektir tüm benliğinle.
''Hatta sarılamamaktır utançtan,
Çünkü utanmaktır sevmek aslında.''
Sevmek nedir aslen?
Ölmek mi uğruna?
Yaşamak mı onunla?
Sevmek mi ömür boyunca?
Yoksa ayrılmak mı gerekince?
Nedir insanı başkasına bağlayan?
Güzelliği mi?
Bilmez kimse bu soruların cevabını...
Kimi sever güzelini, kimi sever özelini.
Can YÜCEL
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)