28 Şubat 2015 Cumartesi

Aşık olma, Aşk ol!

  Bir şey yaşıyorsan, yapıyorsan tam olmalıdır. Nasıl gerekiyorsa öyle yaşaman gerekir. Doğa bu konuda çok iyi bir öğretmendir. Yağmurda ıslanmak istediğinde, sana ne gerekiyorsa verir. Çıplak ayak yağmurun ortasında dolaş; taşları, dikenleri ile ayağına batar, acı çekebileceğini hatırlatır. Teninde dolaşan rüzgârı ile kuş olursun, mutluluktan uçabileceğini anlatır. Bedenine çarpan yağmur damlaları yüreğini hoplatır, yaşadığını anlarsın; senin de âşık olabileceğini anlatır. Yağmurda dolaşırsın, tamamen içindesindir. Doğa sana her şeyini sunar.
  Aşıkken de tam yaşamalısın, ağla, üzül, berduş ol. Zaman olur ruhun kanatlanır ve bir zaman olur yüreğin büzüşür üzüntüden. Nasıl gerekiyorsa öyle yaşa. Bırak karşındaki sana yalanlar söylesin, oyunlar oynasın; bu senin sorunun değil ki. O eksik kalsın, sen tam yaşa; âşık olma, aşk ol!

“Yürüyorsan sadece yürü”

Osho

21 Şubat 2015 Cumartesi

Çaresiz

  İlk defa bu kadar çaresiz hissediyorum kendimi. İlk defa bu kadar köşeye sıkışmış... İlk defa ağladım biri için ve ilk defa ağzıma geleni söylememek için tutuyorum kendimi bu kadar. Biliyorum ki işler daha da sarpa saracak, daha da karışacak. 
  Ahh bu geceler... Ahh bu şarkılar... Beni daha da kanatan, daha da canımı yakan o şarkılar. 
  Hala kendime bir anlam veremiyorum. Bu, nasıl söyleyeyim farklı bir boyutta artık. O, olduğu kişiden de farklı gözümde. Sanki öyle birisi yokmuş da ben kafamdakileri birinin üstüne geçirmişim gibi. Çok çok ulaşılmaz bir yerde benim gözümde. Ulaşsam aslında o kadar da önemli olmayacak belki de. Giderek daha da büyütüyorum bu şekilde.
  Offf bilmiyorum. 
  Tek istediğim bir an önce geçmesi bu durumun. Bir an önce eski hayatıma dönmek, kafamın rahat etmesi... 
  Bugünün şarkısı da bu olsun o zaman...


Cemil Demirbakan - Ceviz Ağacı

Bir ceviz ağacının gölgesinde uyumak gibiydi seni sevmek.
Gölgen koyu, derdin koyu, iyileşmez kalp ömür boyu.
Düşünmeden konuşmak ve geri alamamak gibiyse kaybetmek
Diller susar sussun pişman, hep en kötüyü arıyor insan.
Kim bilir hangi şehrin ışıkları altında kanatlanıyor ruhun aşka kim bilir.
Biri çıkar da merhem olur diyerek bu yaraya nasıl yanılıyorsun kim bilir.



20 Şubat 2015 Cuma

Acıyı yaşamak.

  İnsanlar acıyı yaşamaları gerekiyorsa onu da yaşamalılar. Hiçbir şey olmamış gibi yoluna devam etmek, acıyı yaşamamak, sürekli kaçmak... Çözüm değil. Şu an yaşadığım gibi. 
  Sudan çıkmış balık gibi çırpınıyorum hayatıma devam etmek için. Düşünmüyorum, üzülmüyorum, gülüyorum sürekli. Sanki hiçbir şey yaşanmamış gibi davranıyorum. Hiçbir şey hissedilmemiş, veda edilmemiş gibi... Evet veda ettim ama bunun acısını yaşamadım ben. Diyeceksiniz bu kız yine kaşındı acı çektirmek istiyor kendine diye. Hayır aslında tam tersi bundan tam anlamıyla kurtulmak istiyorum. Hala gittiğim yerlerde onu görür müyüm, bana mesaj atar mı diye umutla yaşamak istemiyorum. Üstünü kapattıkça, yaşanmamış gibi davrandıkça aklım, kalbim bu umudu besleyecek. Biliyorum. O yüzden evet bunun acısını yaşamam gerekiyor. Yüzüme çarpması gerekiyor bu gerçeğin. Çarpsın ki bileyim artık o sayfanın kapandığını, bu umutların boşa olduğunu. O, sevgilisiyle hayatına devam ederken bende bambaşka bir sayfaya başlamalıyım. Ama bunu etrafa saldırarak yerini başkalarıyla doldurarak değil, sakin bir şekilde belki de sonuna kadar yaşayarak acıyı yapmam gerekiyor. Kabullenerek... Yoksa daha da üzülücem biliyorum. Karşıma çıkan insanlara sırf onun olma ihtimali yüzünden şans veremicem bunun da farkındayım. O yüzden bitmesini istiyorum, sonuna kadar çıkmasını hayatımdan...

Ne senle ne de sensiz olabildim.

  Keyif mi işkence mi dersiniz bilmiyorum ama açtım joytürk akustik playlistini, bağladım yine duygusala... Daha önce de demiştim ya seviyorum ben bu hallerimi. Garip bir zevk alıyorum. Bu kadar dinlemişken de gecenin şarkısını, beni tam yerinden vuran şarkıyı paylaşmadan geçemedim...

TNK - Sen Yoksun

Hayır, hiç ağlamadım sadece biraz doldu gözlerim
Hayır, hiç hiç ağlamadım sadece biraz doldu gözlerim
Bu hiç iyi değil, resmen iyi değil
Sen kapıdan çıkarken, dur bir dakika diyemedim
Vicdanım içimi yakarken, bu kez sana söz veremedim
Bu hiç iyi değil, resmen iyi değil
Sen yoksun ya, evim uçurum kenarları
Sen gittin ya, kıpkırmızı sabahlarım
Sen boşluğumda; hem kışımdın hem güneşim
Ne senle ne de sensiz olabildim
Affet, geri dönmesen bile
Affet, hiç istemesen bile
Affet, lütfen affet...
Sen yoksun ya, evim uçurum kenarları
Sen gittin ya, kıpkırmızı sabahlarım
Sen boşluğumda; hem kışımdın hem güneşim
Ne senle ne de sensiz olabildim
İşte bitti...



18 Şubat 2015 Çarşamba

Deli Kadınlar Güzel Severler...

Deli kadınlar dümdüz kadınlardır.
Hileye hurdaya ihtiyaç duymazlar.
Sizden bir şey istediğinde hiçbir ayak oyununa ya da hesaplamaya gerek duymadan ister.
Bir şeyi reddettiğinde de bunu yine aynı düzlükte reddeder.
Öldür Allah ikna edemezsiniz..!
Çünkü sizin dünyanızın gücü onu ikna etmeye yetmez..!
Dedik ya; zaman mutlaka deli kadını haklı çıkaracaktır.
Para, pul,kariyer, kimlik, ulus, sınır… Ev, mal, mülk vs. ile asla işi olmaz…Bu açıdan ulussuzdurlar. 
Onları dünyanın neresinde görürseniz görün şıp diye tanırsınız.
Çünkü ne kahkahaları tutsak, ne gözyaşları sınırlı, ne arzuları mahpus, ne öfkeleri prangalıdır.
Bu duygu durumlarından herhangi birini herhangi bir mekânda, kişi sayısı fark etmeksizin tak diye önünüze koyarlar…

Sevecekse orta yerde sevecektir her şeyin içinde herkesin içinde sizi, dövüşecekse de yine orta yerde… 

14 Şubat 2015 Cumartesi

Iyi Hissetmek :)

  Buraya genelde kötü olduğum, hayatımın iyi yöne gitmediğini hissettiğim zamanlarda yazarım. Bugün bu durum farklı biraz :)
  Antep'ten geldiğimden beri yani yaklaşık 3 haftadır kendimi çok iyi hissediyorum. Hayatımda iyi şeyler olacakmış geliyor. En son yazdığımda umarım bu düşüncem değişmez demiştim ki çok şükür hâlâ aynı hissediyorum. 
  Biraz çalkantılı olsa da o 3 haftalık süreçte iyi şeyler de oldu hayatımda. En azından kafa karışıklıklarım yok artık. Kim, neyi, neden yapmış artık tam anlamıyla biliyorum. Ayrıca burayı fazlasıyla meşgul eden ve beni ciddi anlamda çok yıpratan o olayda aydınlanmış oldu. Belki bu kendimi iyi hissetme olayı da o yüzdendir. Biraz yeşilçam filmlerinden fırlamış gibi olsa da (hani şu sevipte kavuşamayanlar hesabı) istendiğini ya da başka birine tercih edilmediğini bilmek o kadar büyük rahatlama ki benim için. Çünkü bu olayın beni en çok kıran kısmıydı bu tercih edilme. O kadar büyük bir özgüven kırılması ki bu. Üstüne üstlük sebepsiz yere bu şekilde olması. Ama artık biliyorum olayların benim düşündüğüm ve buraya yazdığım şekilde olmadığını. Değişen bişi oldu mu derseniz kafam daha rahat ve artık kendimi daha özgüvenli hissediyorum. Ayrıca beni seven birinin olduğunu bilmek de güzel bir duygu beraber olamasakta. Hani şu ego olayı ;) 
  Neyse sanırım ilk kez mantık yanıldı ha ne dersiniz.  Ilk defa ona bu kadar büyük bir şans vermiş ve buraya yazmıştım mantığın söylediklerini. Şimdi okuyorum da o yazılanları belli aşamaya kadar hepsinin tam tersi oldu hayatımda. Mantıkta yanılabilirmiş...

11 Şubat 2015 Çarşamba

Hiç gereği yokken...

Hiç gereği yokken hayatına giren insanlar,
Hiç gereği yokken karşına çıkarlar.
Hiç gereği yokken gününü, haftanı, ayını, belki de yıllarını alırlar.
Hiç gereği yokken gece gündüz aklından geçen her düşünceye bulaşırlar.
Hiç gereği yokken seni istemediğin kadar mutlu ederler.
Hiç gereği yokken hayatını değiştirirler, belki de eski hayatını unutturacak kadar...
Sonra hiç gereği yokken hayatından çıkıp giderler...
Şems Tebriz-i



Düşün...

Düşün... Kim üzebilir seni senden başka?
Kim doldurabilir içindeki boşluğu sen istemezsen?
Kim mutlu edebilir seni, sen hazır değilsen?
Kim yıkar, yıpratır seni sen izin vermezsen?
Kim sever seni, sen kendini sevmezsen?
Her şey sende başlar, sende biter...
F. Nietzsche

Biri varsa eğer...

Acıyan yerlerini öpecek biri varsa hayatında,
Önemli olmaz düştüğün yerler,
Atıldığın kuyular, aldığın yaralar, yalan çıkan bildiğin tüm doğrular…
İşittiğin tüm kötü sözlerin yeri bile, çabuk iyileşir o zaman... 
Nasihat etmeden, küçümsemeden dinleyen,
Anlatırken bile geçecekmiş gibi gelen, 
Yuva sıcaklığında bakışlarıyla içini ısıtan, 
Seni olduğun gibi kabul eden, değiştirmeye çalışmayan,
İstediği kalıplara uymasan da seni sevmekten vazgeçmeyen biri varsa eğer...
Korkma incinmekten.. 
Bırak sıyrıklar olsun dizlerinde...
La Edri