16 Mart 2016 Çarşamba

Live like Jay...

  Bu ara kafamda sürekli dolanan bir cümle 'Live like Jay'!!!
 
Yakın bir zamanda 'Chasing Mavericks (Dalgaların Peşinde)' adlı bir filmi izledim. Film Jay Moriarity adında tutkulu bir sörfçünün hayatından esinlenmiş. Hayallerinin peşinden giden bu adam kimsenin başaramadığı o kocaman dalgalarda sörf yapmak için limitleri zorluyor ve 'Surfer' adlı derginin kapağına çıkıyor. Muhteşem bir başarı öyküsü... 
  Filmi izlerken bunun gerçek bir hikaye olduğunu bilmiyordum. Ta ki filmin sonunda Jay Moriarity'i anıp onun bu başarısından kısa bir süre sonra 23 yaşında Maldivler'de serbest dalış yaparken öldüğünü söyleyen o yazıyı görene kadar... Film o kadar sizi sarıp sarmalıyor ki sizde yaşıyorsunuz o anları. Sörfle bir alakam olmamasına rağmen o tutku içinize işliyor resmen.
  Filmin sonunda bir duvara yazılmış olan bu yazı sürekli olarak kafanızda dönüyor.

  Bu cümle bana insanın isteyip de yapamayacağı hiçbir şey olmadığını hatırlatıyor. Herkesin hayallerinin peşinden gitmesi, hiçbir şeyin içinde kalmaması gerektiğini... 
  Kendi hayatımda da hep bunu uygulamaya çalışıyorum elimden geldiğince. Bazen soruyorum kendime yaptığın işten, yaşadığın hayattan mutlu musun Ecem diye? Tabi ruh halime göre değişiyor bu cevap ama sanırım mutluyum. Daha iyi olabilir mi? Kesinlikle evet. Fakat bu da benim elimde olan bir şey yine. Hayatımı daha da güzelleştirmek daha da mutlu kılmak... Bir de şuna çok inanıyorum. Hiçbir şey için geç değil. Zararın neresinden dönülürse kar gerçekten. Başka bir hayatınız olmayacak çünkü. Hatta şu an bir daha geri gelmeyecek. Eee o zaman niye istemediğimiz şeyleri yapıyoruz ki... Hayallerimizin peşinde gidelim, bizi mutlu eden şeyleri yapalım hep. Tıpkı Jay gibi...

'The ones who push the limits, discover the limits sometimes push back.'

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder