28 Ekim 2013 Pazartesi

Bir hayattan bir hayata geçmek...

  ...

  Bir erkeği hayatın içinde kadınlar gezdirir, hayatın katları arasında kadınlar dolaştırır.
  Zevkli bir kadına rastlarsanız zevkiniz, bilgili bir kadına rastlarsanız bilginiz, esprili bir kadına rastlarsanız espriniz, zeki bir kadına rastlarsanız zekânız gelişir; yeni huysuzluklar, kaprisler, kavga nedenleri, acılar da öğrenirsiniz.
  Ardınızda kalan kadının size öğrettiklerine, yeni kadının öğrettikleri de katılır.
  Her zaman eski kadını anacağınız bir an gelecektir; şimdi size eskimiş gözüken o manzaranın da bir zamanlar sizin için ne kadar yeni olduğunu hatırlayacaksınızdır; bir sevgiliyi değilse bile zaman zaman bir kardeşi özler gibi özleyeceksinizdir onu.
  Bir kadından bir kadına, bir hayattan bir hayata geçerken heyacanınıza daima birazda kırıklık karışır; tuhaf bir kırıklıktır bu, yalnızca erkeklerin bildiği, çocuğunu sokağa bırakmış bir babanınkini andıran sızılı, tuhaf bir vicdan azabı; bugün girdiğiniz bahçenin kapısına onun bahçesinden geçerek geldiğinizi bilmenin huzursuz borçluluğu.
  Hayat, kutsal kitaplarda anlatıldığı gibi kat kattır; Babil'in asma bahçeleri gibi teraslar halinde yükselir.
  Bir terastan bir terasa sizi kadınlar götürür.
  Ve bugün durduğunuz teras, seyrettiğiniz manzara, gördüğünüz hayat, yanınızdaki kadının terası, manzarası, hayatıdır; hayatın hangi katında durduğunuzu, yanınızdaki kadının durduğu kat belirler.
  Hayatınız, seçtiğiniz kadındır.
  Bir kadın değil bir hayat seçersiniz çünkü.

Ahmet ALTAN 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder