16 Haziran 2014 Pazartesi

Son Mektup...

  Bazen okurum eski yazdıklarımı günlüğümden... Bu kadar yazı biriktirmişken okumak istedim burayı da. Tarafsız ve bambaşka bir gözle yaşadıklarıma bakmak istedim. Burası benim artık o kadar açık bir defterim olmuş ki en özelimi bile yazmışım buraya.
  Hani derler ya bu günler geçince ileride bu zamanlarını gülümseyerek hatırlayacaksın diye... İşte bunu benden fazla yaşayanı yoktur sanırım. Bir zamanlar benim için dünyanın sonu olan şeyler şu an kocaman bir gülümseme sebebim... Hayat işte...
  Yaklaşık 7 ay önce bir yazı yazmıştım buraya... Çaresiz bir şekilde birine sesimi duyurmak, ona ulaşmaya çalışmak için bir mektup... O belki de en saf en yalansız şekliyle içimden geçen her şeyi, kalbimdekini yazmıştım. Oraya demiştim ki belki benim hiç farkımda bile değilsindir, belki bunların hepsini ben kafamda kuruyorumdur diye. Bazı şeyleri anlamak için sadece zaman yetiyormuş bazen. Oraya yazdığım herşey doğruymuş. Evet sen benim sadece kafamda yarattığım ve olmasını istediğim kişiymişsin. Sana bu kadar bağlanmamın da bu kadar uğraşmamında tek sebebi buymuş. Ne yazık ki bunu sana anlatamadım, gösteremedim... Belki de iyi oldu böyle olması kimbilir? Şimdi geçmişe bakınca daha fazla saçmalamadığım için mutluyum da...
  Bu yazıyı şimdi neden mi yazıyorum? Sana ilk mektubumu buraya yazmıştım istedimki kalbimdeki içimdeki herşeyin bittiğini söyleyen bu son mektubu da buraya yazayım. Yine sen hiçbir şeyin farkında olmadan, bunu okumadan ve her şeyin benim kafamda olup bittiğini anlayarak...

15 Haziran 2014 Pazar

...

  'İnsanlar mutluyken şarkıyı, üzgünken şarkı sözlerini dinlermiş.'

Zaman

  Her şeyin bir zamanı var bence. Sevginin, aşkın, acının... 
  Bazen kızıyorum bu duruma. Ne olacaksa şimdi olsun, şimdi çık karşıma mesela diye diretiyorum. Ama sonra düşününce de şimdi çıksan karşıma senle de uğraşamam ki ben. Her gün buluşacaksın, her yere beraber gideceksin, sürekli zaman ayıracaksın... 
  Belki de ben yalnızlığa çok alışmışımdır kim bilir? Tabi bu sürekli yalnız kalmak istiyorum anlamına gelmiyor ama yine de bağımsızlıkta pek fena bir şey değil hani. Kimseye hesap vermeden istediğini yapabiliyorsun mesela. 
  Dedim ya her şeyin bir zamanı var diye. Sen kendini ne zaman hazır hissedersen o da sana o zaman geliyor. Sanırım ben daha o hazır olma aşamasına gelemedim bir türlü. 
  Eğer o aşamaya gelirsem karşıma çıkacak kişininde benim o aradığım kişi olacağını düşünüyorum. Biraz hayal aleminde yaşıyormuşum gibi gelebilir ama olsun böyle düşünmek beni mutlu ediyorsa ne sakıncası olabilir ki daha fazla...

1 Haziran 2014 Pazar

Doğru Zaman...

  Aslında hepimizin o kadar çok ihtiyacı var ki sevgiye... Bitip bilmeyen bir istekle sürekli istiyoruz onu... Deli gibi insanlardan sevgi dileniyoruz. En ufak bir sevgi kıpırtısı gördüğümüzde bağlanmamızın sebebi bu belki de. Kaybetmemek için o nadir bulunan şeyi... Bütün varlığımızla bağlanıyoruz ona...  Bile bile lades diyoruz kimi zaman en olmayacak kişilerle... Hep belki beni biraz daha sever diye. Onları gözümüzde bu kadar büyüten, yücelten de biziz aslında. Olmadıkları kişiler olduklarını görünce de bütün yaygarıyı koparıyoruz... Kimse bize öyle olduklarını söylemedi. Ama hep bir acaba var ya o içimizde bizi yiyip bitiren 'belki bu sefer buldum o beni sonsuza kadar seveni' diyen... Bütün suç ondadır belki de.
  Bulduğumuz o en küçük fırsatları bile değerlendirmek istiyoruz. Hayal kırıklığına uğradıkça daha bir korkar oluyoruz o fırsatlardan. Daha bir çekinerek yaklaşıyoruz onlara. 'Ya bu da öncekiler gibi olursa' diye sormaktan alamıyoruz kendimizi. Ve hayal kırıklıkları arttıkça daha bir kaçar oluyoruz... Önümüze çıkan koskocaman fırsatlar için bile cesaretimiz kalmıyor kimi zaman. Geçmiş geleceğimizi elimizden alıyor.
  Bana göre insanların ne kadar doğru olmaları değilde ne zaman ortaya çıktıkları daha önemli. Siz istediğiniz kadar doğru olun, kalbi birçok kez kırılmış olan birini ikna etmeniz o kadar da kolay olmayacaktır çünkü...
  Hayal kırıklıkları mantığı, kalbin önüne geçirir çoğu zaman.

Nev - Toy

Biz aşkı filmlerden fragmanlardan öğrendik
Afişlerdeki kalbi kırık yitik gençtik
Sonu belli senaryoda hep başroldeydik
Toyduk daha toy


Oysa aşk tutulacak bir sözden daha çok
Yaşanacak bir masal evvel zamanında
Sen sen ol aşkı tarif etme yaşa
Olur ya sözler unutulur ya da hayat


Biz aşkı hep hüzünlü şarkılardan
Biz aşkı hep kaybedenlerden dinledik
Soruyorsun ya neden diye belki de


Oysa aşk tutulacak bir sözden daha çok
Yaşanacak bir masal evvel zamanında
Sen sen ol aşkı tarif etme yaşa
Olur ya sözler unutulur ya da hayat