1 Haziran 2014 Pazar

Doğru Zaman...

  Aslında hepimizin o kadar çok ihtiyacı var ki sevgiye... Bitip bilmeyen bir istekle sürekli istiyoruz onu... Deli gibi insanlardan sevgi dileniyoruz. En ufak bir sevgi kıpırtısı gördüğümüzde bağlanmamızın sebebi bu belki de. Kaybetmemek için o nadir bulunan şeyi... Bütün varlığımızla bağlanıyoruz ona...  Bile bile lades diyoruz kimi zaman en olmayacak kişilerle... Hep belki beni biraz daha sever diye. Onları gözümüzde bu kadar büyüten, yücelten de biziz aslında. Olmadıkları kişiler olduklarını görünce de bütün yaygarıyı koparıyoruz... Kimse bize öyle olduklarını söylemedi. Ama hep bir acaba var ya o içimizde bizi yiyip bitiren 'belki bu sefer buldum o beni sonsuza kadar seveni' diyen... Bütün suç ondadır belki de.
  Bulduğumuz o en küçük fırsatları bile değerlendirmek istiyoruz. Hayal kırıklığına uğradıkça daha bir korkar oluyoruz o fırsatlardan. Daha bir çekinerek yaklaşıyoruz onlara. 'Ya bu da öncekiler gibi olursa' diye sormaktan alamıyoruz kendimizi. Ve hayal kırıklıkları arttıkça daha bir kaçar oluyoruz... Önümüze çıkan koskocaman fırsatlar için bile cesaretimiz kalmıyor kimi zaman. Geçmiş geleceğimizi elimizden alıyor.
  Bana göre insanların ne kadar doğru olmaları değilde ne zaman ortaya çıktıkları daha önemli. Siz istediğiniz kadar doğru olun, kalbi birçok kez kırılmış olan birini ikna etmeniz o kadar da kolay olmayacaktır çünkü...
  Hayal kırıklıkları mantığı, kalbin önüne geçirir çoğu zaman.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder